Vesvese Sözlüğü 19- İçindeki Prangaların Esiri Olmayasın

Kimine göre hürriyet, her istediğini yapabilmek ve hiçbir kural olmadan yaşayabilmektir. Kimine göre ise aklını kullanabilmektir. Kimine göre duygularını doyasıya yaşayabilmek hürriyettir. Kimine göre güvenebilmektir. Ve kimine göre irade ve kudrettir...

Vesvese Sözlüğü 19- İçindeki Prangaların Esiri Olmayasın

Esir olmak sözlükte "tutsaklık, serbestçe hareket etmesine engel olunan, bir şeye veya bir kimseye çok bağlı, kendisini bir şeyin etkisinden kurtaramama" anlamlarına gelmektedir.

Esir olmak ve bir diğer adı tutsaklığı kavrayabilmek için ilk önce hürriyeti iyi anlamak gerekir. Hürriyet ''bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma'' anlamlarına gelmektedir.

Kimine göre hürriyet, her istediğini yapabilmek ve hiçbir kural olmadan  yaşayabilmektir.

Kimine göre ise aklını kullanabilmektir. Kimine göre duygularını doyasıya yaşayabilmek hürriyettir. Kimine göre güvenebilmektir. Ve kimine göre irade ve kudrettir.

Hürriyet'i anlayabilmek için, ilk önce birinin veya bir hakimiyetin esaretinden geçmek gerekir. Her şey zıttı ile yaratılmıştır. Bu sebeple tutsaklık bize hür olmanın ehemmiyetini fark ettirir  ve ne kadar büyük bir nimet olduğunu hatırlatır. Bu yüzden esir olma korkusu, özgürlüğün ne kadar kıymetli olduğunu fark ettirir. Tutsaklık duygusunu yaşamadan hürriyet arayışına giremeyiz. Esir olma korkusu, aslında gerçek hürriyeti bulabilme fırsatını doğurur. Her sancının bir doğum beklediği gibi tutsaklık korkusu da hürriyetin gelişinin habercisidir.

Peki sana göre hürriyet ne anlama gelir? Para mı? Sağlık mı? Eğitim mi? Özgürlük dışarıda veya bir maddede mi aranmalıdır?

Asıl özgürlük her birimizin özünde saklıdır. Her birimizin özü kendine has bir mücevherdir. Ve bütün hayati özellikler özümüze işlenmiştir. Ve birgün açığa çıkarılmayı beklerler.

Maddi olarak ne kadar özgür olsak da manevi yönden özgür olmadığımızda birçok duygumuz etkilenir ve iç dünyamızdaki duygular bir kısır döngü haline gelir. Dönem dönem aynı duyguları farklı kişiler ve olaylarda yaşarız.

Çoğumuz tutsaklığı hayatında ciddi anlamda yaşar, ve kendinin bir yere bağlı ve esaret içinde olduğunu düşünür. Elimiz, kolumuz bağlanır  ve kendimizi birinde veya bir yerde tutsak hissederiz. Belki yaşamımızın bir yerlerinde esir kalmışızdır belki de bu esaretimizin farkında olmadan  özgürlüğü giyimde , parada veya ‘’ego’’ da arıyoruzdur.

Kiminin esir olma korkusu, bebekken küvezde başlamıştır. Kimininki, annesinin işe giderken üzerine kapıyı kilitlemesi ile, oluşmuştur. Kimininse söylemek istediği duyguları engellenerek veya bastırılarak esir alınmıştır.

Zamanla bu yaşanmışlıkları dönüştüremediğimizde bunalıma gireriz. Bunun gibi duygular nesilden nesile aktarılabilir.,Çocuklarımıza miras kalabilir, ve hatta bu yüzden  kocaman bir boşluk ve suçluluk duygusu içinde boğuluruz.

Ve kulağımıza zaman zaman  şu fısıltılar gelir:

"Herkesin emri altındasın.

Hayatta şartlar vardır.

Şartlar olduğu için özgür olamazsın.

Herkesin hayatı aynı.

Şimdi konuşsam hemen sözlerime gem vurulur.

Çok uzun yaşamak istemiyorum.

Başkalarının esareti altında kalmak istemiyorum.

Felç olup, yatalak olursam ne yaparım?

Kimseye muhtaç olup da esaret altında hissetmeye niyetli değilim."

Şunu bilmek gerekiyor, bilinçaltımız, korkularımızı çok iyi bilir ve korktuklarımızı adeta mıknatıs gibi çeker. Ve bir bakmışsınız en çok korktuğunuz başınıza gelmiş. Buna benzer vesveselerde ilk önce zihnin susturulması gerekir. Vesvese sustuktan sonra özümüz açılır., Doğruyu ve yanlışı ayırt edebilme kudretine ulaşırız. İşte o zaman bize hangi zincir vurulursa vurulsun dünyanın en hür insanı oluruz.

 

Zihin vesveselerden arınınca içimizdeki öz, çiçek gibi açılır ve ruh esaretten hürriyete kavuşur. Böylelikle insan zindanda da olsa veya kendi bedeninde tutsak da olsa dünyanın en hür insanı olur.

 

"Yaradan bana doğruyu ve yanlışı ayırt edebilme kudretini kendi ruhundan üflemiştir.

Aklımla, iyiyi ve kötüyü ayırt edebildiğim için en hür varlık benim.

Allah isterse, ömrümün sonuna kadar sağlıklı ve bir o kadar da hür bir yaşam sürebilirim.

Sağlıklı olmayı seçiyorum.

Duygu ve düşüncelerim de hür olmayı seçiyorum.

Özüme dönmeyi ve içimdeki hürriyeti bulmaya niyet ettim.

Ruhumun özgürlüğü hayatımın her alanında beni özgür hissettirir.

Şükürler olsun"

gibi olumlamalar bizlere asıl hürriyetin özümüzde saklı olduğunu hatırlatacaktır. Özümüzü tanıdıkça  Yaradana güveniriz.Yaradana güvendikçe başkalarına da güven limanı oluşturabiliriz. Ve bu olumlu duygular  ruhumuza sonsuz güvende ve  hür olduğu hissini verir. Ruh inandıkça özgürleşir,  kalp zikrettikçe beden ve ruh ferahlar.

Sana akıl diye bir nimet verildiyse ve kainatta sana seçimler sunulduysa, dünyanın en hür varlığı sensin demektir. Sana verilen bu eşi benzeri olmayan nimeti kendi kararlarınla yönetebilirsin. Akıl nimetini kalbinin sesini dinleyerek harmanlayabilirsin ve özüne dönebilirsin.

 

Şimdi kendi özündeki hürriyetini açığa çıkar ve bütün hücrelerini zikir ile ferahlat. Anne karnındaki ilk nefesini hatırla ve...

 

derin nefes al ve yavaşça ver...

derin bir nefes al ve yavaşça ver...

ve tekrar derin bir nefes al ve yavaşça ver..

Varoluşundan önce hayranlıkla anıldın

Bütün bir alemin içinde hür yaratıldın

İradeni kullanabilmektir vasfın

Esaretten hürriyete varmaktır hakkın.

Hayatın prangalarını tutsak sandın

Oysa prangalar içindedir bulamadın

Unutma hürriyetin özünde batındır

Onu bulmak en büyük sınavındır.

Kudret sıfatıyla doğruyla yanlışı bildin

Ruhundaki sıfatlarla bir ayrı sevildin

Keşfetme vaktidir seni esir eden zincirlerin

Kırdıkça çiçek gibi açacaktır hünerlerin.

 

De ki:

Niyet ettim kendimi nuruna bırakmaya

Fettah isminle kolaylaştırmaya

Şafi isminle sihhat bulmaya

Senin sevginle ruhumu onarmaya.

 

SEVGİLERİMLE

YAZAR: ZÜLAL PELİT

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için

https://nefes21.com/profil/zulal-pelit

Yazar'ın sosyal medya hesabı

https://instagram.com/zulal.pelit?utm_medium=copy_link

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!