İÇİMİZDEKİ DEPREM

İÇİMİZDEKİ DEPREM

Tüm ülke olarak,yaradanın sefkatini, şifasını hisseden ve alan olalım. Evet bir deprem yaşandı, tüm ülke ve kısmen dünya etkllendi,daha iyi günlerin yakında olduğu umudunu taşıyarak, ilerlemeyi seçelim inşaallah hep beraber.

Dünyevi açıdan baktığımızda bırakmak isteyipte bırakamadıklarımız yada bırakmaya gönüllü olmadıklarımz bıraktırıldı.Belki de çok tutunduğumuz şeylerdi bırakma zamanı gelmişti, yeniye dönüşüme girmenin anıydı, bunlar bize çok şeyler fark ettirdi. Bunları daha önce fark etmiş olabilirsiniz veya kendinize söylemeyi istemediğiniz alanlar da olabilir.

Bu dünyaya hiç bir şeyimz olmadan geldik aynı şekilde hiç bir şey olmadan bu dünyadan gideceğiz.Bazı insanlar, dünyevi şeyleri alma çabasına girerek yıllarını verir, bedensel çabaya girerek kendini çok yıpratır, acı,üzüntüyle çok çalışma telaşına girerek,değerini unutur ve varlık tarafıyla bağlantısını koparır, bu şekilde hayatını geçirir ve bitirir.Bunları yaparken de bazı şeyleri hatta kendini ertelediklerini görürler. 

Sonra yaparım,zamanı değil,şu işten sonra,tatilden dönünce gibi oyalanmalardan sonra, bir bakmış ki rutine bağlamış ve hayatı tatsız bir hal almış. Rutine bağlanmış hayat,çok hareketli de olsa, hareketsiz de olsa fark etmez aynıdır ve atıl bir hayat olmuştur. İşte böyle zamanlar da doğa bizi harekete geçirir yada evren de diyebiliriz. Hareketten korkan, çekinen taraflarımızı harekete geçirir bir nevi zorlar bizi.

Evet zararları çok olabiliyor bununla birlikte, yararları da bir o kadar fazla. Düşünsenize dünyadaki yardımlaşma alanı ne kadar çok hareketlendi, dil,din,ırk, kültür demeden ayrımını yapmaya bile zaman olmadan, yargıdan uzak el ele verildi. Peki başka neler oldu mesela olumlu farklı alanlara yönelme olarak görebiliriz; iletişim,eğitim,iş,sosyalleşme,çevre,arkadaş ve benzeri bazı alanlar.Farklı kültürlerden insanlar tanımak, onlarla bilgilerin harmalanması,güçlü yanlarımızı görüp bunları harekete geçirmek kim bilir belki de güçlenmek içiin hayatımıza böyle bir şey çektik. Kabul etmek,beraber yaşayabilmek,daha iyi tanıyp kaynaşabilmek,hayatımızda ki anlık değişimlere ayak uydurabilmek yaradandan gelene rıza gösterebilmek ve bu hissi bilmenin zamanı gelmiş olabilir mi? Bazen insanlar değişime gönüllü olmadığında doğa, evrensel yasalar bizi harekete geçiriyor. Biz bunu bilsek te bilmesek te kabul etsek te etmesek te bu böyle.

Harekete geçmesi gereken tarafları görüyor insanlar, hayata daha iyi köklenebilmek için.Yada varlık taraflarımızla bağlantıya geçmemiz gerekiyordu, durmamız düşünmemiz veya başka farkındalıklar, kendimizi ertelediğimiz alanlar.Doğanın bizimle konuşması bu şekilde oluyor, bizim harekete geçirmekte zorlandığımız, çekindiğimiz alanları bize hatırlatıyor ne dersiniz?

Dünyamızın negatif enerji ile dolması, depremin meydana gelmesi, dünyamızın bağırması ve çığlık atması bir bakıma, diğer taraftan da yenilikler böyle başlar, acılı ve sancı veren bir tarafı olur.

Sonuç olarak yaşandı ve bundan sonra ne yapabiliriz? Hayatımızdaki negatiflikleri nasıl avantaja çevirebilriz? Tehditlerin olumlu yönü nelerdir?

Bilimsel açıdan baktığımızda dünya ilk kurulduğunda sularla kaplıymış ve depremler sayesinda kara parçaları oluşmuş, sonrasında da yaşanabilir bir dünya.Her ne olay negatif gibi görünse de altında olumlu şeyler var. Sadece bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Her şey bize hizmette ise, mutlaka bir sebebi vardır, bizim iyiliğimiz içindir.

Buradan çıkartmamız gerekenler,depremi yaşayan yada uzaktan şahit olanlar için,ne fark ettik,ne öğrendik,ne anladık?

Birlik ve beraberliğin sadece böyle zamanlarda değil her zaman,yardımlaşma hissimizin ise,hayatımızın her alanında daim olması dileği ile...

''Umut hiç bitmeyen bir bahar mevsimidir,içinde kar da yağar,fırtına da kopar.

Ancak çiçekler açmaya hep devam eder''....

Mevlana

Muhsine AYDIN