Kaç kere düştün?
Kaç kere yara aldı o minik dizlerin çocukken?
Peki ya yetişkin oldun kaç kez yara aldın yüreğinden?
Acının o ateşi nasılda yaktı yüreğini..
Hissetmeye o başladın işte!
Yoksa acı olmasaydı nasıl anlatabilirdin acının ne olduğunu, seni yaktığını.
Yandın, yandın yüreğinin her yeri talan oldu acı doldu!
Bedeninde nefese dahi yer kalmamıştı.
Bi ara ölüyorum zannettin ama ölmedin!
Evet bu panik ataktı!
Öyle sıkışmıştı ki ruhun ve bedenin adeta çarmıha gerilmiş gibi bedenin gerilmişti.
Çünkü sen içindeki çocuğu hep unutmuş, sözlerini kulak ardı edip , yüzünü görmezden gelmiştin . Yüzüne bir kez dahi bakmamıştın.
Bu çığlık ve alarm içindeki ölen çocuğun son sesleriydi.
Artık kendine dönme fark etme zamanı gelmişti.
Farkındalık diye bir şeyle tanışmıştın.
Yavaş yavaş hatırlamaya başladın o çocuğu.
Sildin gözyaşlarını ellerinle.
Şimasını gördün varlığını hissettin.
Artık ben diye biri var dedin...
Dost olmaya başlamıştın o çocukla konuşuyordun ruhunla bedeninle kabule geçmiştin kendini çünkü.
Anladın ki o çocuğu ne kadar ihmal ettin o kadar acı çektin.
İçindeki şifalanan çocuk artık tebessüm etmeye başlamış etrafına neşe saçıyordu.
O zamanda anladın ki içine dönmeden içindeki karanlığı aydınlatmadan dışarıda ışık olmadığını.
Farkındalık ile ateşlenen ruh her geçen biraz daha şifalanıp biraz daha palazlanıyordu.
Güçlendikçe ışığı yükselip karanlık günlerinin hayli uzakta kaldığının şükrünü yaşıyordu.
Çünkü farkındalık ışığının olmadığı yer hep karanlıktır.
Farkındalığı olmayan bir ruh kendini dahi göremez
Fark ettikçe insan kendini dünyasınıda fark eder ruhu aydınlanır.
Bazı derslerin alınması için bazı dertler ile sınanmamız gerekiyor.
Hatırlamaya ihtiyacı olan herşey bir şekilde kendini hatırlatır.
İşte ruhumuzun koridorlarında kayboldukça hastalık, gam, keder ve müsibetler ile yaradan bizi ikaz eder. Kendi hakkına artık girme kendini fark et ruhundaki o sonsuz saklı huzuru keşfet diye.
Bizlere dünya yolcuğumuzda uyanmamıza vesile olan herşeyin ilahi bir plan dahilinde olmasını da akıldan çıkarmamak gerekir.
Şu anda ruhun acı çekiyor olabilir, bedenin kendine ağır gelebilir ama emin ol ki hepsi sana çalışıyor .
Sadece farkındalık üzerine odaklan en kısa zamanda ruhunda dirilmeye karar ver .
Niyet et yol açılır, yoldaş bulunur emin ol!
Zamanın en kutsal dilimi kendini keşfetmekle geçirdiğin anlardır.
Çünkü sen kendini bilince artık Rabbine gerçekten teslim olacaksın tüm dertleri kederleri sahibine geri vereceksin.
Anda yaşamanın sonsuz huzuru saracak ruhunu ve teşekkür edeceksin tüm dertlererine seni oraya kadar getirdikleri için...