İçimdeki Çocuk Bugünüme Nasıl Yansır?
Kendi çocukluğumuz yavrularımıza nasıl yansır? Nesilden nesile geçen bilgi aktarımı bize bir armağandır. Bu armağanı farkedip değerlendirmek elzemdir. Kıymetli çocuklarımızın DNA larımızdan ve kozmik bağlarımızdan nasıl etkilendiklerden bahseden küçük bir yazıyla sizinle beraberiz.
Çocukluğumuzda kimi zaman güzel anılar yaşadık ve kimi zaman zor ve sıkıntılı günlerimiz oldu.
Hepimiz güzel bir çocukluk geçirmek isterdik. Sevgiye tam anlamıyla doyan ve mutluluklarla biriktirilmiş bir çocukluğu hatırlamak, bizi rahatlatabilirdi.
Herkesin çocukluğu farklıdır ve kendine özeldir. Kötü anıların içinde güzelleri de olmuştur ve bu anılar bizim çocuk kalbimizi inanılmaz mutlu etmiştir.
Çocuklar yaşadıkları olaylara anlam yüklemezler ve herkesi olduğu gibi kabul ederler. Yani aslında hep yakalamak istediğimiz o anı yaşarlar. Bu yüzden küçük bir çocuk ağladıktan sonra hemen gülebilir veya kızınca hemen affedebilir. Duygularını tutmazlar ve serbest bırakırlar. Empati duyguları çok yüksektir ve paylaşmayı bilirler.
Peki kin tutmayan çocuklar nasıl arızalanır ve neyden etkilenirler?
Çocukları yegane etkileyen bir güç vardır ve bunun adına 'kozmik bağlar' diyoruz.
Çocukların anne babalarıyla kozmik bağları vardır. Kozmik bağların bir taraftan olumlu etkileri varken diğer taraftan da olumsuz etkileri vardır.
Bir neslin devam edebilmesi için hem DNA ile hem de kozmik bağlarla bir bilgi aktarımı olması gerekir.
DNA ile beraber bilgi aktarımında yazgılar, korkular ve olumsuz çerkidek inançlar da miras bırakılır. Yani benim yazgım çocuklarımda devam eder ve hayatımda tekerrüre giren döngülerim onun hayatına dahil olur.
Böylelikle benim çıkmazım onun çıkmazı olur.
Bilinçaltımda yaşam anlayışımı ve hayat akışımı olumsuz etkileyen korkularım ve çekirdek inançlarım gelecek neslime geçer. Yeni nesil iç dünyasında hissettiği enerjileri kendine ait düşünceleriymiş zanneder ve buna bir anlam veremez. Aynı zamanda kozmik bağlar sayesinde anne babanın şuanki enerjisini de hisseder.
Sonuç itibariyle bunalıma girebilirler.
Yani aslında çocuklar bizim davranışlarımızla beraber bilinçaltımızı kopyalar ve döngümüzü yaşarlar.
Bu döngüler bebekken ağlama krizlerinden, uyku nöbetlerinden ve hastalanmalardan belli olur. Çocuk huzursuzsa annenin veya babanın bilinçaltında bir huzursuzluğu vardır. Belki bunun bilincinde değildir ama kozmik bağlarla çocuk bunu hisseder ve bilinçsiz huzursuzluğun etkilerini gösteririr. Bu yüzden çocukların her davranışı bizi bize yansıtır.
Bir kişi kendini tanımak istiyorsa ilk önce en keskin aynalarına yani çocuklarına bakmalıdır. Özfarkındalığımızı sadece bize yansıtılandan anlayabiliriz. Nasıl bir insan olduğumuzu ve arızalarımızın olduğunu çevremizden fark edebiliriz.
DNA ile beraber bütün bilgilerin yeni nesillere geçmesi aslında büyük bir armağandır.
Burada amaçlanan tek şey, kişinin ve nesillerin arınmasıdır. Kim bu bilgi aktarımını fark eder ve olumsuz bağları keserse iyileşir ve neslini de iyileştirir.
Peki şimdi soruyorum sana, kendi çocukluğundan çocuklarına ne hediye edebildin?
Olumsuz döngü ve yazgılarla dolu bir hayatmı ya da tertemiz bembeyaz bir sayfamı?
Sevgilerimle
Bütünsel Yaşam ve Nefes Koçu
Zülal Pelit
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!