Hissediyorum, O Halde Anlıyorum

Karşıdakinin duyguları ile ilgilenmeyip, bana ne deyince de yerine bencilliği koymuşuz. Herkesten önemli olan sadece ben olmuş. Em pati birleştiren, bütünleştiren bir duygu iken, bencillik yalnızlaştıran bir duygu.

Hissediyorum, O Halde Anlıyorum

On dört yaşındaki kızıma ‘’Empati nedir?’’ diye sordum.

-‘’Arkadaşlarımla, tanıdıklarımla daha iyi empati kurabiliyorum fakat tanımadığım yabancı insanlarla kuramıyorum.’’ diye cevap verdi.

Asıl ne söylemek istediğini anlamak için bir soru daha sordum: Empati sadece tanıdığın insanlarla mı kurulur? Empati kurmak için onunla arkadaş mı olmak gerekiyor? diye ekledim.

Ama onlar(arkadaşlarım) ne söylerlerse anlayabiliyorum. Daha iyi konuşabiliyorum tanıdıklarımla. Diye yanıtlayınca, o zaman anladım ki empatiyi yanlış anlamış. İlişki kurmaya empati diyormuş.

Empatinin kendini karşıdakinin yerine geçerek, anlattığı olayları onun gibi görebilmek, onun gibi o anı ve o duyguyu hissedebilmek, olduğunu anlatınca her ikisi farklı şeyler dedi. 9.sınıf öğrencisi olduğu halde empatiyi kavrayamamış ve yanlış anlamış. 

Ne yazık ki okul eğitiminde empati nasıl olmalı diye eğitim verilmiyor. Sadece kelime anlamı üzerinde duruluyor. Bizler veliler olarak eğitimi sadece okullarda olması gerektiğini, eğitim topunu hep okula attığımızı ve çocuklarımızın bu tür eğitimini sadece okuldan beklediğimizi fark ettim. Bunu fark etmiş olmak bana okulda öğretilen bilginin aile ortamında pratiğe dökülürse ancak başarıya ulaşacağını fark ettirdi. Hep denilir ya eğitim üç ayaklı bir ocağa benzer, ayaklardan biri çocuğun kendisi, diğeri okul üçüncü ayak ise ailedir. İşte şimdi her şey oturdu dedim.  Çocukta öğrenmek için öğrenme isteği olmalı, bu arkasından çalışma isteğini otomatikman getirir zaten. Okuldan kastım öğretmen, öğretmen vermek istediği bilgiyi her öğrencinin anlayacağı bir sunumla dersini vermeli. Aile de bu sürecin takipçisi ve uygulayıcısı olmalı. Böyle olursa ancak çocuklarımız okul hayatların da başarılı olur ve beklenen öğrenim ve başarı gerçekleşir.

Gelelim asıl konumuz Empati nasıl kurulmalı? Empati kurmayı nasıl öğrenebilirim? Öncelikle bunun için kendi duygularımızın tespitini yapıp, kendi içimizde bu duyguları tanımlamalıyız. Bunun için de gün içerisinde yaşadıklarımızın bize ne hissettirdiğini, kendimizde nasıl bir duygu oluşturduğunun tespitini yapmakla başlamalıyız. Gün içerisinde tespit ettiğimiz duygularımızı not edebiliriz. Ertesi gün aldığımız notları okuduğumuzda aynı duyguyu, benzer bir olay olduğunda hissedebiliyor muyum diye bir tespit yapmış oluruz. Bunun devamında duyguların tanımını yapıp, ayırt etmeyi öğrendikten sonra ikinci aşama olan karşı tarafı dinlerken anlattıklarını, bu edindiğimiz farkındalıkla/öğrenimle dinleyebiliyor muyuz U uygulamaya geçebiliriz. Anlatılanlar karşısında o duyguyu hissedebiliyor muyuz? Aynı bakış açısını yakalaya biliyor muyum? Bunlar em patik dinlemeyi öğrenmenin adımları. Her öğrenimde olduğu gibi bu uygulamada da ilk başlarda biraz dikkat ve çaba gerektirir.  Em patik dinleye bilmek için kendimizi sık sık kontrol etmiyorsak, rotaya dönmek için bir çaba gerekmiyorsa ve buna rağmen em patik dinleye biliyorsak istediğiniz öğrenim gerçekleşmiştir. Sizi tebrik ederim.

Küçük çocuklarda em patik davranma içgüdüsel olarak var. Bunun için bizleri anlamaya yeni başladıkları zamanlara baktığımızda bunu hatırlayacaksınız.  Şöyle bir örnek geldi aklıma bu konu ile alakalı olarak. Arkadaşım çocuklarım bebekken ismini söyler, içini çekerek dudağını büker, ses tonu acıklı bir şekilde ona hal, hatır sorar ve sana ne oldu? Ne yaptılar sana? gibi cümleler kullanırdı. Kızım onu dinler, ortada bir sebep yokken başalardı ağlamaya. Bunu diğer çocuklarıma da yaptı sonuç hiç değişmedi. Hep sonuç aynı idi. Öyle ağlarlardı ki canları acıyor gibi. Bunun tek sebebi karşıdakinin ses tonuna ve söyleyiş tarzına dikkat ederek o duyguya giriyor olmasıydı. Çünkü karşıdakinin söylediklerini anlayacak bir yaşta değildi. Sadece em pati kurarak karşıdakinin ne kadar üzgün olduğunu hissettiği için ağlardı. Böyle bir durumda ağlamasının tek sebebi karşısındakinin üzüldüğünü kendi içinde hissedip, aynı derecede bu üzüntüyü hissetmesi idi. Bu örneğe paralel olarak, bebekler ve 0-4 yaş çocukları daha çok akranları ağladığında kendilerini ağlamasını gerektirecek bir durum yokken sadece arkadaşları ağlıyor diye ağladıklarına sizlerde şahit olmuşsunuzdur.

Demem o ki, gerçekte em patik davranma bize içgüdüsel olarak yaratılışta verilmiş. Birçok duygu öğrenimini de bu özelliğe sahip olmamızla öğrenmişizdir. Büyüdükçe üzerinde durulmayan, önemsenmeyen bir özellik olarak üzerini örtmüş ve em patik davranmayı zayıflık olarak görmeye başlamış olacağız ki terk etmişiz.

Karşıdakinin duyguları ile ilgilenmeyip, bana ne deyince de yerine bencilliği koymuşuz. Herkesten önemli olan sadece ben olmuş. Em pati birleştiren, bütünleştiren bir duygu iken, bencillik yalnızlaştıran bir duygu.

Selma Onater

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için:

https://nefes21.com/selma_onater

Yazar'ın sosyal medya hesabı:

https://www.instagram.com/selmaonater

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!