Hayat...

Gökyüzünde dans edecek özgürce uçacak...

Hayat...
Hayat bir nefestir, aldığın kadar.
Hayat bir kafestir, kaldığın kadar.
Hayat bir hevestir, daldığın kadar…

Üç cümleyle ne çok şey anlatmış bizlere Mevlana.
Hayatın özeti misali.

Nefesin değerini...
Aldığımız nefestir bizi ayakta tutan.
Verdiğimiz nefestir bizi yaşama bağlayan…
Hayatın yoğunluğunda fark edemediğimiz değerdir NEFES.
Aldığımız nefesi veremediğimizde ömür son bulacak.
Çokça anlam yüklediğimiz hayat bitecek.

Tabi bu hayatı bir şekilde yaşıyoruz.
Çizdiğimiz sınırlar dahilinde kafes misali.
Bir kuşu düşünün.
Kafese konulduğunda çabası hep çıkma yönünde olacak
Ancak sonuç alamadığını farkedince çabalamaya son verecek.
Bir nevi teslim olacak.
Oysa ki kuş salıverildiğinde gökyüzünde dans edecek özgürce uçacak.
Evreni o güzel sesiyle huzura boğacak…
Biz napıyoruz kuş gibi özgürce uçmak varken yaşadığımız alanı, kendimizi ne kadar da daraltıyoruz.
Kafesteki sıkışan o kuş gibi…

Oysaki insan yaratılmışların en değerlisi.
O değerini farketmeli.
Kendini bilmeli.
Kafesinin içinde sıkışıp kalmamalı.
Özgürce yaşamalı.
Heveslerinin kurbanı olmadan.
Hayata geliş amacını unutmadan.
Ruhunu unutmadan…

Elbette hayata dair istek ve arzularımız olacak ancak hayatın gelip geçici olduğunu,
Varlığın bir gün yok olacağı bilincinde yaşam sürmeli.
Bu hayatta, bu zamanda var olduysak vardır bir sebebi, bir hikmeti…
Bu yolculuk bir gün son bulacak.
Güzel bir son olsun.
İz olsun …

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!