Gönlümden Tuvale Yansıyanlar
Hayatta bazı inançlarımız vardır. İnançlar, ''bu böyledir'' dediğimiz şeylerdir. Sahip olduğumuz inançlarımız doğumla değil, zaman içerisinde oluşur. Bizi hedefe giden yolda sınırlayıp, alanımızı daraltan, engeller koyan sınırlayıcı inançlarımız olduğu gibi, bizi motive eden güçlendirici inançlarımız da vardır.
Hayatta bazı inançlarımız vardır. İnançlar, ''bu böyledir'' dediğimiz şeylerdir. Sahip olduğumuz inançlarımız doğumla değil zaman içerisinde oluşur. Bizi hedefe giden yolda sınırlayıp, alanımızı daraltan, engeller koyan sınırlayıcı inançlarımız olduğu gibi, bizi motive eden güçlendirici inançlarımız da vardır.
Resim yapmak benim çocukluk hayalimdi.Bu hayalim zaman içerisinde çok sevdiğim İstanbul’u tuvale aktarmaya dönüştü. Hedefim Bunu yaparken İstanbul’un yaşayan tarihini, ruhunu, dokusunu, duygusunu, renklerini, desenlerini, doğal hali ile resmetmekti. Bununla birlikte resim yapma noktasında yetersizim, yeteneğim yok gibi beni sınırlayan inançlarım vardı. Çoğu zaman bizde var olan, potansiyelimizi engelleyen inançlarımızdan bahsediyorum.Tolstoy bisiklet sürmeyi öğrendiğinde 67 yaşındaydı. Bugün -Tolstoy’un bisikleti- diye bir kavram vardır. Bu kavram halk arasında şöyle ifade edilir; '‘Hiçbir şey için geç değildir.''
Sizlere bu yazımda hedefimle ilgili beni başarıya götüren yolda sınırlayıcı inançlarımın nasıl güçlendirici inanca dönüştüğünü, neler deneyimlediğimi, hangi aşamalardan geçtiğimi ve hayatıma katmış olduğu farkındalıkları anlatmak istiyorum.Bilgilerimiz eyleme dönüşürse fayda sağlar. Eğer çok istersek ve harekete geçersek Allah’ın izni ile bildiklerimiz bize yol açar, yol alır ve yola devam ederiz. Fayda eylemden gelir. Bütün mesele bizi eyleme geçmede engelleyen, sınırlayıcı inançlarımızı bizi başarıya götüren güçlendirici inançlara dönüştürmek. Bu hedefimle ilgili ilk eylem kararımı alıp “karakalem eğitimi” almaya başladım. Sonra yağlıboya resim sanatına ait bir eğitim aldım. Hiç bıkmadan karakalem resimler çizdim. Daha sonra tuvale karakalem ile çizip yağlı boya resimler yapmaya başladım. Bunların bir adım ötesinde karakalem ile çizmeden fırça ile İstanbul’u resmetmeye başladım. Bu aslında benim başarı yolculuğumdu. Hepimizin kendimize ait başarıya götüren formülleri vardır. Bunu keşfedip ilerlemek gerekiyor sadece.
Resim sanatını icra ettiğimde fark ettim ki çoğu zaman bakıyoruz fakat görmüyoruz. Özellikle karakalem ile çizmek bana “görmeyi” öğretti. Resim yapma konusunda nasıl ilerlediğimin elbette tek bir cevabı var. Yaparak ve uygulayarak. Yapmak ve uygulama bana ne getirdi? Yapabilirlik düzeyimi ve buna inancımı arttırdı. Gönlümden tuvale yansıyan sadece birkaç renk değildi artık duygularım somutlaşmış, gözle görülür olmuş ve artık gökyüzüne baktığımda çiçeğe, böceğe, aya, yıldızlara her nereye bakıyorsam oradaki mucizevi sanatı daha net, daha rahat görebiliyordum. Yaradan da, kendine ait mükemmelliği, yarattığı her bir şeye nakşettiği sanat ile ifade ediyor ve bizlerin o sanatı görmemizi istiyor.
Sizleri de sınırlayan inançlarınız var mı? Sınırlayıcı inançlarınızı güçlendirici inanca nasıl dönüştürebilirsiniz? Önce, sınırlayıcı inanca inanmak size ne kazandırdı bu soruyu kendinize sorun ve bu kazancı bulun.''Neye inanmayı tercih etseydim yine aynı kazanca ulaşırdım'' sorusunun cevabı ise sizin güçlendirici inancınızdır. Bulduğunuz bu inanç size hedefe giden yolu açacak, yolda tutacak ve o yolda ilerlemenizi kolaylaştıracaktır.
Kadriye Borak
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!