EVRENİN İLAHİ DİLİ

Derin derin düşünülmesi gereken bilgilerle dolu ve herkesin hayatına dokunabilen, okuyanı hızla kendine getiren çok kıymetli bir kitap…

EVRENİN İLAHİ DİLİ

Kitabın ismi  çok etkileyici…

Derin derin düşünülmesi gereken bilgilerle dolu ve herkesin hayatına dokunabilen, okuyanı hızla kendine getiren çok kıymetli bir kitap…

Anlatılanlar o kadar  güzel sıralanmış ki elinize aldığınızda sizi çok güçlü bir şekilde sarıyor. Derinden ve inceden inceye çok farklı duyguları su yüzüne çıkararak sizi sizden alırken, en güzel versiyonunuzu oluşturma zamanınızın geldiğini hissettiriyor.

Yaşanmışlıklar çok samimi bir şekilde ifade edilmiş. Sanki  sevdiğiniz, saydığınız, inandığınız bir yakınınızın yanı başında hayat hikâyesini dinler gibisiniz.

Bu kitapta anlatılan her şey, bire bir hepimizin yaşadıkları olduğu için bizi güçlü bir şekilde içine çeken bambaşka bir etki yaratıyor. Yaşananlar hepimizdeki ortak duyguları, bunlardan kaynaklanan korkuları gün ışığına çıkartıyor. Önce irkiliyor sonra merakla takip ediyorsunuz kitabın sayfalarını. O zamana kadar yaşadığınız ama kaynağını bir türlü bulamadığınız korkularınızın kökenlerini buldukça, fark ettikçe nasıl olup da bu kadar süre bu duyguların sizi esir aldığını anlamaya başlıyorsunuz. Çok parlak bir ışığın size doğru gelmeye başladığını, yaklaştıkça parlaklığının arttığını ve hücreleriniz her birini tek tek ışıttığını algılıyorsunuz. 

İçinde kıvrandığınız, bir türlü çözemediğiniz sorununuzu düşünüyorsunuz. Işık sizi etkilemeye devam ederken o zamana kadar olmayan durumlar hissetmeye  başlıyorsunuz. Ancak sorun çok büyük. Sizi köşeye sıkıştırmış. Ve siz sürekli bu sorunun niçin sizin başınıza geldiğini sorguluyorsunuz.  

Kitaptan bir cevap geliyor size. Eğer böyle bir durum yaşıyorsanız ”Uyanma Vaktiniz Gelmiş Demektir.”

Bu cevabı önce anlayamıyor, ne yani gözlerim açık daha nasıl uyanacağım, diyorsunuz. Ancak bunları söylerken mevcut bilgilerinizin dışında başka bir şeylerden söz edildiğini de hissediyor ve daha çok meraklanıyorsunuz. Düşüncelere dalıyorsunuz.

Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in  hadisini bilenler hatırlayacaklar.

‘’İnsanlar Uykudadır, Ölünce Uyanırlar.’’

Bu hadisi bilsek de  içeriğini çok derin düşünmemiş  olabiliriz.

Uyku hali, kişinin bilinçli olarak yaşamını yönlendirememesi, bilinçli davranışlar sergileyememesi, çevresini, bilincini, ilmini doğru bir biçimde değerlendirememesi hali. Bu dünya misafirliğinde uyanmazsak sonsuza kadar uyku ve gaflet hali devam edecek.

Kişinin kendisini bir birim olarak hissetme hali, uykuda oluşunun en net göstergesi. Bu dünyada neye bağlanmışsak, nelerden vazgeçmek bize zor geliyorsa, bu bizim kendimizi beden, huylar, şartlanmalar olarak kabul etmemizden kaynaklanmakta. 

O anda kendimizi düşünüyoruz. Gözlerim açık ama ben anlatılanlara göre uykuda mıyım, uyanık mıyım?

Kendimi herkesten her varlıktan ayrı olarak düşünüyor muyum? Soruları geçiyor aklınızdan.

Evet, tabii öyle. Bir  yaratan var. Ben varım. Bir de diğer insanlar ve varlıklar…

Verdiğimiz cevap uykuda olduğumuzun en büyük kanıtı. 

Çoğumuz bu düşüncede değil miyiz? Hep bizi üzüyorlar, anlamıyorlar, eleştiriyorlar…

Bu bilgileri öğrendikçe yaşadığımız olaylara, düşüncelerimize dönüyoruz. Evet, diyoruz. Aynen böyle. Ben de böyle tepki vermiştim. Cezalandırıldığımı düşünmüştüm. Tüm dünya bana cephe almış gibi hissetmiştim.

Ne tuhaf bir durum hem uykudayız hem değerlendirme yapmaya çalışıyoruz.

 

BU UYKU HALİ NE  ZAMAN VE NASIL  SONA ERECEK DE  UYANACAĞIZ?

Karşılaşılan ağır olaylar çoğunlukla  ‘’ Bu kadar insan varken, neden ben?’’ sorusuyla değerlendirilir. Ben de öyle yapmıştım

‘’Neden Ben?’’  sorusuyla isyan haline girdiğimin farkında bile olmadan. Arkasından daha ağır sınavlar da gelmişti.

Biz ne kadar derin uykudaysak  hayatımıza  o kadar sert olayları ve insanları çekiyor, bu üst üste atılan tokatlarla  daha çok çöküp ne yapacağımızı bilemez hale geliyoruz.

Bütün bunların eksik yanlarımızı tamamlayabilmemiz için bize verilmiş fırsatlar olduğunu anlamamız için başımıza geldiğini, anlamaya başladığımızda uyanmaya başlıyoruz. Bu süreçte yavaş yavaş  kendimiz için bir şeyler yapma isteği oluşuyor.

Kendimiz için ne kadar çok şey yaparsak o kadar çabuk uyanıyoruz.

Yaşadıklarımızın sorumlularını, sebeplerini dışarda aramaya devam  eder  ve de sürekli  olarak kendimizi suçlarsak hayatımız düzene giremez.

İlahi düzen, yaşanan tüm olayları affedip, sevgiye dönüştürebilmek koşuluyla hayatımızı düzenleme iznini veriyor bizlere.

İşte yine uyandırıcı ve derin bir bilgi.

Demek ki olayların dilini, Evreninin ilahi dilini öğrenmek zorundayız.

Bu hayatta doğru, sağlıklı, huzurlu, verimli süreçler yaşayabilmek için  yaşadığımız olayların ne anlama geldiğini fark edip, olumsuzluklardan uzaklaşarak, onları sevgiyle olumlu hale dönüştürme becerisini kazanırsak uyanmış olacağız.

Bu çok önemli bilgiyi edindikten sonra  neler yapmak durumundayız?

Ne kadar eğitim almış olursak olalım, kaç üniversite bitirmiş olursak olalım  kendi hayatımızı düzenleme konusunda gerekli bilgilerle donanmamışsak, evrenin bize söylediklerini anlayamıyorsak,  bu hayatta gerçek güzellikleri yaşama şansımız ne yazık ki olamıyor.

Olayların dilini anlamaya başladık, bu süreçte ne yapacağız? Hangi zamanda ne yapılacağını bilmek de çok önemli.

Geçmişimi gözden geçirdiğimde bu konulardaki bilgisizliğim nedeniyle büyük zorlanmalar yaşamış, çok fazla  üzülmüş, işin içinden bir türlü çıkamamıştım.  Bu durumları çözebilmek için  eğitim gerekiyorsa eğitim aldım. Neden  hala ben bu durumların üstesinden gelemiyorum diye düşünür düşünür bir çıkış yolu bulamazdım. Tüm kapılar kilitlenmiş ben onların arasında hapsedilmiş hissederdim kendimi. Meğer böyle durumları çözmek için ayrı bir eğitim gerekiyormuş.

Hocamız Bülent Gardiyanoğlu yazdığı bu kitapta hayatın gerçeklerini herkesin anlayacağı bir şekilde, güzel örneklerle, zorlaştırmadan bir kez okunduktan sonra etkisi ömür boyu sürecek şekilde anlatmış.

Bu kitap  hepimiz için  bir başucu kitabı.  Bu bilgilerle karşılaşmayı lütuf  olarak değerlendiriyorum.

”Evrenin İlahi Dili” Kitabı hepimiz için yol gösterici, bize bizi gösteren harika bir kitap.

Yazan: NEFES21 Akademi Öğrencisi

GÖNÜL AKKAYA

 

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!