Epigenetik Miraslardan Arınmak

Epigenetik Miraslardan Arınma

Bu konu can alıcı, aynı zamanda da can verici bir konu. Yapımızda yedi kat göbek önceki atalarımızla, epigenetik bağlantımızı oluşturan ve bu dünyaya indiğimiz bir sicim mevcuttur. Bedensel olarak geldiğimiz bir genetik haritamız ve mirasımız olduğu gibi, bizim şuan ki yaşamımızı etkileyen ruhsal ve metagenetik miraslara da sahibiz. Biz bu dünyada atalarımızdan ve geçmişten bize kalan miraslarla var oluyoruz.

Her can ruhla buluşarak dünyada var olur ve var olduktan sonra ise asla yok olmaz sadece dönüşür. Ruhumuz cana üflendi vücut bulduk, bu alemden ayrılma vakti geldiğinde ise yeniden ruha dönüşüp, dersimizi aldığımız mertebe ölçünsünde, kıyamete kadar ruh olarak layık görüldüğümüz yerde iķâmet ettirileceğiz. Geldiğimiz soy siciminde atalarımızdan biri beddua ettiyse veya beddua aldıysa, hak yedi, zulüm etti, hırsızlık yaptı ya da cana kast ettiyse, öyle bir sarmal başlatıyor ki, ortaya çıkan bu kötü enerji nötürlenip, sıfır noktasına gelip, dengelene ne kadar acısı bu sarmalı başlatanın ya kendinden ya da soyundan bir şekilde çıkıyor.

Soyda ruhsal bunalımlar, kişisel dengesizlikler, davranış bozuklukları, sağlık sorunları, ekonomik sorunlar psikolojik sorun vb. bir çok problemi görebiliyoruz. Örneğin bir soyda erkeklerin çok yaşamadığını gözlemlediğimizde, biraz soruşturunca büyük dedelerinin, haksız yere cana ve mala kast ettiklerini bunun sonucunda da "soyunuz kurusun" diye beddua aldıklarını öğreniyoruz. Mazlumun ahında öyle güçlü bir enerji vardır ki yeri, semayı titretir ve bu enerji beddua alan soydaki nesillerde kendini bir şekilde göstererek nötürlenir.

Bir çoğunuzun "büyük atalarımın vebalinin benden çıkması büyük haksızlık değil mi?" dediğini duyar gibiyim. Bu konuya istinaden Bülent Gardiyanoğlu hocamızın "Dört sınav" adlı kitabından bir örneği sizinle paylaşmak isterim. "Dağın üzerinde beşbin metre kar birikmiş, siz ise üç bin metre de bir turistlik tesiste bulunuyorsunuz, tepeden çığ düştüğünde sizin yaşadığınız tesis de yerle bir olur; o yüzden tepedeki kardan bana ne diyebilmek gibi bir lüksümüz yok". Gelelim şimdi çığ ile üzerimize akan, tepedeki kardan korunma yöntemlerine.

Herşeyden önce duaların ve niyetlerin gücüne iman edelim. Unutmayalım ki bu dünya dualar üzerinde duruyor ve biliyoruz ki, dünya başıboş değil bir sahibi var. Konuyla ilgili Bülent hocamız dan öğrendiğim harika bir makaleyi sizinle paylaşmak istiyorum umarım uygulanır ve bütünümüze şifa olur. Rahat bir ortamda bu dizeleri kalpten inarak okuyalım. "Ben kendi soyum da annemin ve babamın bana sunduğu imkânları ne ise o imkânlar yapabileceklerinin en iyisini benim için yaptıklarını kabullendim. Yedi kat soyumdan gelen nenelerimin, dedelerimin yapmış olduğu göçler, iflas ve savaşlar, ahlar, kınamalar, cana kastları, haklarının yenilmesi veya hak yemeleri yaptıkları ya da aldıkları beddualar, şu ana kadar ortaya çıkmasına sebebiyet verdikleri bildiğim ve bilmediğim nötürlenmesi gereken kötü enerjilerin olabileceğini kabül ediyorum. Oradan gelen olumsuz bir bağ var. Allah’ım senin nurunla atalarımdan, bana gelen tüm olumsuz bağlar benden kesilsin ve silinsin. Rabbimden yardım istediğimizde, bu olumsuz enerjiler kesilmeye ve temizlenmeye başlıyor. Şu duayı da arkasından zikreder isek sanırım isabet olur. "Allah’ım beni ve benden olacak neslimi nurunla şifalandır, güzel enerjilerle bezenip,üretken ve verimli insanlara ışık tutacak, senin yolundan ayrılmayan bilge bir nesile vesile olmamı nasip eyle âmin”.

Bu duayı biraz daha kapsamlı zikredelim arzu ederseniz. "Allahım atalarımdan nesiller boyu aktatarılan ve bana kadar gelen bildiğim veya bilmediğim bütün kötü enerjiler, şimdi ve şu anda benden, soyumdan kesilsin ve silinsin. Kötü enerjiler Allah'ın nur'u ile şifa bulsun. Doğduğumdan bu güne kadar olan bütün kınamalarımdan, isyanlarımdan öfkelerimden, bildiğim ve bilmediğim hatalarımdan dolayı ortaya çıkmasına izin verdiğim, kötü enerjiler şimdi şu anda Rabbim senin katın da şifa bulsun. Beni, benden olan ve gelecekte var olacak soyumu nurunla muhafaza et. Neslimin güzel enerjilerle dünyaya gelmelerini üretken, verimli kendini ve Rabbini bilen bireyler olmalarını, kalpten diliyorum.Benim çevrelerine ışık tutacak bilge bir nesile vesile olmamı yüce makamında nasip eyle" amin. Bu güzel duaları iman ile kalpten yaptığımızda, geçmişin kötü bağını keseceğiz inşallah.

Kötü miras ile aramızda ki bağ kesilene kadar yukarıda ki repliğleri ve duaları her gün tekrar etmekte, özellikle de en az 21 gün seher vakti zikretmekte fayda vardır. Bu süreçte mümkün oldukça, en güzeli de hayatımız boyunca insanları kınama enerjisinden, büyük konuşmaktan sakınalım. Anda olmaya gayret gösterelim. Dedikodu yapmayalım ve böyle ortamlardan uzak olalım, şikayet etmeyi bırakalım, başkalarının sahip olduğu imkanlar, hayat standartları, yaptıkları meslekler konusunda bizden daha şanslı olduklarını düşünüp, kendi yaşantımız adına hayıflanmayı bırakalım lütfen. Hayatımızı yaşarken olmuş ile bitmişe takılı kalmayıp, enerji alanımızı kirleteceğini düşündüğümüz her şeyden kendimizi mümkün olduğunca koruyalım. Bunun sonucunda muaffak olacağımıza, atalarımızın mirası olan kötü bağı kesebileceğimize ve böylelikle tıkanmış enerji kanallarımızın açılacağına inanıyorum. Bütüne şifa olsun. Amin