Ne kadarımız içimizden gelenleri dış dünyamıza doğru yansıtıyoruz? Kalbimizden geçenleri muhatabımıza olduğu gibi aktarıyoruz?
Mesela biriyle sorun yaşadığımızda direkt muhatabına gidip sorunu çözebiliyor muyuz? Sanmıyorum. Çünkü bunu başaran çok az insan var.
Doğru konuşmak herkesin harcı değil! Ve bilindiği gibi dosdoğru konuşanların pek fazla dostu da yoktur!
Doğruyu konuşmaktan insan neden çekinir dersiniz? Çünkü bunun altında korkular var. Yalnız kalma korkusu, onay ve takdir görememe korkusu, sevilmeme korkusu…
İşte genellikle korkular yüzünden muhataptan önce onlarca kişiye yayın yapıp şikâyet ettikten sonra muhatabın yüzüne yalandan iki gülücük kondurup yeri gelince de “ben dürüsttüm” diyoruz. Bu neyin dürüstlüğü?
Bazen de; “Çok inceyim insanları kırmaktan korkuyorum.” diyoruz.
Hayır, hiç de ince değiliz? Çünkü uzun süre sağda solda konuştuktan sonra her şey ortaya çıkıyor ve muhatabımızı on kat daha çok kırıyoruz. Hangisi daha az kırıcı ve daha kolay?
İşte çoğumuz yalnız kalmaktan, takdir görememekten, sevgisizlikten korktuğumuz için dürüst olamıyoruz. Oysaki bu dünyaya yalnız geldik ve yalnız gideceğiz. Doğduğumuz günden bugüne ettiğimiz mücadele de zaten hep yalnız değil miydik? Kaç kişi elimizden tutup bize destek oldu. Kaç kişiden yardım gördük. Eminim bir elin parmaklarını geçmez ya da hiç yoktur. Biraz düşünürsek tek başına kalmak bir şeyleri tek başına başarmak insanı daha fazla güçlendirir. Yalnızlık en büyük imtihanımız, şimdiden kendimizle baş başa kalmayı öğrenmeliyiz. Yalnız kalmaktan korkmadan doğruyu dile getirmeliyiz. Ve hakkı konuştuğumuz için Allah (C.C)’ün bizi daima koruyacağından emin olarak dik bir duruş sergilemeliyiz.
Peki, hakkı konuştuğumuz halde bize karşı cephe alanları ne yapmalıyız?
-Eğer gerçekten hakkı konuştuysan niyetin hak ise kale almayacaksın!
Evet ameller niyetlere göredir. Niyetin gerçekten doğruyu ifade etmek ve kimsenin zarar görmesini istememek ise doğru yoldasın.
Taşlansan da doğru söylemekten vazgeçme!
Maske takmış yalandan yüzlere gülen ve arkadan konuşanlara da sadece gülümse sakın kınama, yargılama, yadırgama…
Onlar da öyle gördüler. Onların ataları da öyle idi…
Allah (C.C) herkese hak isminin tecellisini yaşatsın.