Denizi Bilmeyen Balıklar Mıyız?
İnsan, genellikle kendi içindeki zenginliğin farkına varamaz. Çünkü içindeki hazineye dair gerçek soruları hiç sormamıştır kendine.
16.yy şairlerinden Hayali der ki:
''Ol mahiler ki derya içtedir deryayı bilmezler.''
İnsan genellikle, kendi içindeki zenginliğin farkına varamaz. Çünkü içindeki hazineye dair gerçek soruları hiç sormamıştır kendine.
Oysa o zenginliğin ne olduğunu kendine sorsa ve sonra da onu tanımlasa, kendisiyle konuşamayan insan, gerçekliğini idrak edemez tabii ki.
Peki zenginlik deyince ne algıladınız? Ne anlarız zenginlikten?
Yıllar önce dedemin duvarda asılı baba yadigarı guguklu bir saati vardı. Bir gün abim o saati guguk sesi çok hoşuna gittiği için istedi.
“Dede bu saati bize verir misin?” dedi.
Dedem de “O saat ben ölünce sizin olur ancak” dedi. Abim de peki dede sen ne zaman öleceksin? diye sormuştu çocuk aklıyla. Dedem o ak sakallarının arasından gülümsedi ve “Ben ne zaman ölürüm bilmem ammaaa bize her gün bahşedilen bir 24 saatimiz var. O büyük bir hazine. Herkese eşit. Ne bir eksik, ne bir fazla” dedi ve ardından ekledi. “Zamanın bir hazine olduğunu anladığında bu saati sana veririm” dedi.
Biz pek bir şey anlayamamış, abimle birbirimizin yüzüne bakıp kalmıştık. Aradan zaman geçti ve dedem hastalandı. Ziyaretine gittiğimizde dedem abimin istediği saati ona verdi. Verirken de “evlat hayat bir uçak, uçtuğu zaman dilimi hazine ve sen bu uçağın pilotusun. Bu hazinenin kıymetini bil” dedi.
O kadar büyük bir öğretiyle ne büyük bir hazine bırakmıştı dedem bizim için. Kimimiz bu hazinenin farkında, kimimiz değil. Kimimiz hayatı dolu dolu kimimiz zamanının olmadığından şikayetçi hatta sıkılarak geçiriyor zamanı maalesef ki.
Uçak uçup gidiyor da peki pilot olarak nasıl uçuruyoruz onu ?
Zaman da öyle değil mi?
Zaman denen bu hazineyi nasıl kullanıyoruz? Nasıl yönetiyoruz?
Zamanı yöneten kişi kendini de yönetir. Kendini yönetmek de ayrı bir maharet ister.
Maharette gizli olan şeyde yapmak istediğiniz şeye olan odağınız. Daha odaklanmış hale geldiğinizde, istediğiniz şeyi daha güçlü, daha hızlı ve tam istediğiniz gibi tezahür ettirebilirsiniz.
Önce size tavsiyem kendinize bir ayna tutun ve hazineyi tüketen yiyicilerin neler olduğunu bir tespit edin. Sonra yapmak istediklerinizi, önceliklerinizi belirleyin.
Ardından “planlama” yapın. Acil olan ve olmayan şeklinde belirleyin. Sabotajcılar size engel olmak isteyecektir. Ara ara yoklayacaktır sizi. O sese kulak vermek yada vermemek, tam da karar anı.
Oysa siz kendinizi yönetebilmek istiyorsunuz. İşte o zaman program eylemlerinizle işlemeye başlar. Susturun onu. Derin derin nefesler alıp yavaş yavaş verin, ta ki sabotajcılar susana değin.
Gözünüze en büyük gelen şey ne ise onu bir bebek adımı şeklinde eylemlere dönüştürün. Böylelikle büyük adımlar gözünüzde küçük görünecek ve eyleme geçmesi de kolay hal alacaktır.
Her bir eylem gerçekleştiğinde de başarı sizinle olacak.
Hayat uçup giderken güzel olan şey pilot sizsizsiniz!
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!