Çok Gülersem Ne Olur?

Gerçekten çok gülersek başımıza bir şey mi gelir?

Keşişin bir tanesi araştırma konusu için köyün birine gitmiş. Köye yaklaşmışken köyün mezarlığını görmüş. Mezarlıkların köyün kültürel yapısı hakkında birçok gizli bilgi taşıdığını düşünerek, mezarlığın içine girmiş. Mezarlıkta gezerken gözü mezar taşlarına takılmış. Mezar taşlarında, 8.788.18 gibi birbiriyle bağlantısı olmayan sayılar varmış. Uzun süre düşünmüş ancak neden her mezar taşının üzerinde bir sayı olduğunu çözememiş. Yoluna devam edip köye vardığında, köyün bilgesini bulup yaşlı bilgeye sormuş:

“Köyünüzün mezarlığındaki mezar taşlarının üzerinde farklı rakamlar gördüm, nedir bu rakamların anlamı?”.

Yaşlı bilge gülümseyerek yanıtlamış,

“Bu köyde bebeklerimiz doğar, hemen doğduktan sonra bellerine bir ip bağlarız. Yaşamı boyunca her güldüğü an belindeki ipe bir düğüm atarız. Öldükten sonra ise bellerindeki düğümleri sayar, düğümün sayısını mezar taşına yazarız”.

Keşiş bir şey anlamamış, yaşlı bilgeye tekrar sormuş:

“Peki bunun mezar taşları üzerindeki sayılar ile ne ilgisi var?”  

Yaşlı bilge sözünü şu cümlelerle tamamlamış

 “ Düğüm sayısını kişinin mezar taşına yazarız böylece onun ne kadar yaşamış olduğunu anlarız. ”

Gülmekle stres arasında yakın bir ilişki var. Gülmek beyindeki oksijeni arttırıyor, bizi stresten uzaklaştırıyor, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Stresi azaltıyor, strese bağlı sorunları ortadan kaldırıyor. Olumlu ve pozitif düşünmenin önünü açıyor.

Stres ve depresyona karşı kahkaha terapisi uygulamaya başlamış ülkeler var. Bununla birlikte,  ABD merkezli Gallup’ un Kamuyu Araştırma Kurumu Anketi’nde gülümseme oranında dünya ortalaması %75 ‘ iken, Türkiye’de ise bu oranı %43 olarak görüyoruz. Türkiye, 148 ülke arasında mutluluğunu en az dışa vuran ülke durumunda. Bir tedavi yöntemi olarak   kullanılan gülmek kötü bir şey ve maalesef korkularımızdan biri durumunda.

Hiç büyümeyip çocuk kalsaydık diyoruz ya, çünkü çocuklar, yetişkinlere göre daha rahattırlar. Çekinmeden gülerler. İçlerinden gelen her şeyi hemen söyleyebilirler. Nedense büyüdükçe içimizdeki çocuğu bastırıyoruz. Çocuklar günde ortalama 300-400 kez; yetişkinler ise en fazla 15 kez gülümserler. Aslında en kolayı ve en eğlencelisi gülmek;  basit, maliyetsiz ve bulaşıcıdır.

Peygamber Efendimiz (sav) gülümserdi ve güler yüzlü idi. İnsanlara somurtmazdı. Kızdığında kızgınlığını belli etmezdi. Buyurmuştur ki:

 “Güler yüzle insanlara selâm vermen sadakadır.

Allah yumuşak ve güler yüzlü kimseyi sever.

Siz mallarınızla bütün insanları memnun edemezsiniz. Öyle ise, güler yüzlülüğünüz ve güzel huyunuzla onları memnun ediniz.

Allah Müslüman kardeşine surat asan kimseye buğz eder.

Allah’tan kork ve hiçbir iyiliği küçümseme. Bu, su isteyen birisine kovandan su vermek veya Müslüman kardeşini güler yüzle karşılamak dahî olsa.

En son ne zaman gülümsediniz?

En son ne zaman merak edip belinizdeki ipteki düğümleri saydınız?

Senin yaş kaç?

Gülünce başımıza neyin geleceği bizim seçimimiz ise;

Sen neyi seçiyorsun?

“ Gülümsemek bana çok yakışıyor ve gülmeyi hak ediyorum. “

Yasemin Aktağ