Çocuklarıma nasıl yardımcı olabilirim ? Çocuğun Hayatında Yeni Bir Sayfa
Biz biliyoruz ki, okul öncesi yaşına gelmiş çocuklar, anne kucağından alınan en değerli emanettir.
Çocuğun, okula başlaması yaşamında çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bu süreci kolay atlatabilmesi için çocuğun zihinsel, sosyal ve duygusal anlamda belirli bir olgunluğa ulaşmış olması gerekir. Tam da bu noktada okula başlamak hem çocuk hem de aile için değişim ve dönüşüm demektir.
Okul, çocuklar için o güne kadar hiç ayrılmadığı, birlikte olduğu, kendisini güvende hissettiği ve alıştığı aile ortamından hiç de alışık olmadıkları farklı bir yaşam alanına geçişin ilk adımıdır. Okuluna başlayan çocuklar hangi ilkleri yaşar şimdi buna bir bakalım: İlk kez anne, baba ve kardeşinden ayrılır, ilk defa çok farklı, hiç tanımadığı bir sosyal çevre içeresine girer, belki İlk defa yemeğini kendisi yer, ilk defa bir konuda kendisini tek başına ifade etmeye çalışır, ilk kez birden fazla akranıyla iletişime geçer, ilk defa uymak zorunda olduğu okul kuralları ile tanışır, belki de ilk kez terk edilme kaygısı yaşar.
Dolayısı ile onun dünyasında zor bir süreçtir. Bu nedenle özen gösterilmesi gerekir. Biz biliyoruz ki, çocuğun her anlamda okula hazır olması gelecekteki başarısı ile direk ilgilidir. Aile Terapisti Virginia Satır der ki “çocuğun öz değeri ve özgüveni yetişkinlerin davranışlarının ürünüdür. “Peki, bu kadar hassas bir konuda çocuğu okula hazırlayan aile nasıl davranmalı ona bir bakalım. Aile öncelikle kararlı, sabırlı ve sakin olmalı, okula karşı güven duygusu içinde olmalı çünkü bu çocuğa yansıyacaktır. Çocuğa gideceği okul hakkında bilgi vermeli ve okulu tanıtmalıdır.
Aile, Okula sadece çocukların gidebileceği bir yer bilgisini paylaşmalıdır. Çocukla konuşmalı çocuğu duygusal anlamda hazırlamalıdır. Çocuk, aile hiç alışık olmadıkları deneyimleri yaşadığı bu süreçte, çocuk ve ailenin bu duruma uyumlanmaları farklılık arz eder çoğu zaman. Bazı çocuklarımız çok kolay adapte olurken bazı çocuklar için uyum süreci çok daha uzun sürer. Bazen de anne ve baba çocuklarını çok kolay bırakıp gider, bazen de bırakıp gitmeleri uzunca bir zaman alır. Tam da bu hassas dönemde çocuğun ilk karşılaşacağı kişi öğretmenidir.
Biz biliyoruz ki, okulöncesi yaşına gelmiş çocuklar, anne kucağından alınan en değerli emanettir. Bu nedenle o alandaki öğretmenlerin sorumluluğu da çok büyüktür. Peki okulöncesi öğretmeni, çocuğa nasıl davranmalıdır? Öğretmen, sabırlı, anlayışlı ve sevecen olmalı, sevgiyle çocuğa yaklaşmalı, konuşurken çocuğun göz seviyesine inmeli, kullandığı dil kalıplarını itina ile seçmeli, dayatmacı, sert davranış ve üsluptan kaçınmalı, yeri geldiğinde esneyebilmeli, öğrencisi ile özenli bir iletişim kurmalıdır. Sürecin kolay atlatılmasında unutulmaması gereken en önemli nokta her insanın tek ve biricik olduğudur. Ebeveyn çocuğuna, öğretmen veli ve öğrencisine bu ön kabul ile yaklaşmalı. Bir Afrika atasözü der ki “hızlı gitmek istiyorsan, yalnız git, uzağa gitmek istiyorsan, birlikte git”.
Çocuğun, eğitim yolculuğu uzun soluklu bir süreç.Bizler ister anne, ister baba ya da isterse öğretmen olalım birlikte olursak aşamayacağımız hiçbir zorluk yoktur. Önemli olan bu konuda kendisini sorumlu hisseden her insanın daha farkındalıklı, daha bilinçli ve daha amaçlı nesillerin yetiştirilmesinde aktif rol almasıdır. Şunu çok iyi biliyoruz ki geleceğin şekillenmesi bugünden başlar. Çocuklar bizim geleceğimiz, çocuklar bizim umudumuz.
Profesyonel Eğitim-Öğrenci Koçu Kadriye Borak
En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!