Bir Gönüle Kaç Ruh Sığar?

Çok kalabalık bir çevrem yoktur benim. Tanıdığım çok gönlüme aldığım azdır diye afilli bir cümleyle başlamak isterdim. Ama sevmek arzusuyla yaratılmış bir kalple dünyaya gönderilmiş bir ruhum. Her şeyi sevebilirim, hayran kalıp incelemek tutkunun tanımıdır bu cahilin lügatında. Kitaptaki bir cümle, başıboş gezinen bir çocuk, yaşlı bir teyzenin ellerindeki anıların izleri, sarmaş dolaş gezinen sevgililer, eşikte oyun oynarken kendini çamurda bulmuş ayakkabılar, komşudan komşuya dumanı üstünde giden tabaklar ve bunun gibi binlerce şeyi çok severim. Nasıl bir gönül bende ki acep? Yani gönül değil koca bir alem olabilir mi? Yoksa aç gözlü bir dev mi? Sevmeye hep aç, doymak bilmeyen düşler ülkesinin sevgi canavarı mıyım acaba?

Bunlara kişisel gelişim çalışmalarında uzman arkadaşlar çok güzel cevaplar vereceklerdir. Fakat ben kendi sırlar alemimin gizemini çözmeye bayılırım. Gecemi gündüze duman etmek, kabuğuma çekilmek, acımasızca sorular sormak, kendimi köşeye sıkıştırmak, bana üniversitede koca tahtada bilmem kaç işlemli bir formülü çözen Profesörün hissettiği hazzı yaşatır 

Neden bu kadar çok şey seviyorken gönlüm “ DOLU” ikaz düğmesini çalıştırmıyor anlamış değilim. Yerimiz yok abla deyip yola devam etmiyorda alıyor da alıyor. Hayır o kadar şeyi seviyorsun doy be kadın da demiyor. Aksine her baktığı yerden bir şey daha alıp getirip gönlüme koyuyor.

Esmaların sırrı diye bir ders nasip oldu zamanın bir deminde, herkesin içinde bir Esma saklıymış, kimileri bu hazineden bihaber dolaşıp dururmuş kimileri de kaç tane döşeğin altında duran o bezelye tanesi şekline bürünmüş esmasını hisseder onu oradan çıkarana kadar rahat edemezmiş. O gizli hazine her  ruhta farklıymış, hazinenin çok güçlü bir ışığı varmış sizi çıkmak istediğiniz karanlık dehlizlerden kurtarırmış. Bu hazinelerden anlayan bir hazine avcısı bulmak gerekirmiş çünkü yol çok zor  çok meşakkatliymiş. Düşüp kaybolabilir, vazgeçebilirmişsiniz ışığınızı bulmaktan. Hazine avcısını nasıl mı bulabilir mişiz?

Şu benim sağda solda ne görsem attığım gönülden sorulurmuş bunun cevabı. Gözünüzü kapatıp elinizi koydunuzmu yüreğinize o sizi alır hazine avcısına götürürmüş. Bütün bu mucizeler için gayret sadece gayret gerekirmiş. Gayrette duanızda saklıymış.

Burada merak ettiğiniz cevabı vermeyi çok isterdim. Lakin halen gayretteyim ve bir o kadar kararlıyım. Elimi dolup dolup taşan gönlüme koydum gözlerimi kapattım ve bir hazine avcısının ismi kulağıma fısıldandı. O avcının işi benim gibi bir beşerle  zor ama inanıyorum “Kader gayrete aşıkmış”.  Ve bir gün o ışık açılınca sırrım ayyan olunca bu gönüle kaç ruhun sığdığı, neden bu kadar sevgi delisi olduğum ortaya çıkacak. İşte tam da o zaman bu ruh sevgiye doyacak.